29 Kasım 2011

2012 Yeni Yıl Hediye Seçenekleri

Yaklaşık bir ay gibi bir süremiz var. Yeni yıl geliyor ve siz de hediye vermeyi seviyor ama ne hediye alacağım diye her sene olduğu gibi bu sene de kara kara düşünüyorsanız; yazıyı okumaya devam etmelisiniz :) Hediye dediğin bir tane değil ki, al al bitmiyor. Bazen keşke noel baba ile kanka olsaydım, hem kendim için hediye siparişi verir, hem de eşe dosta armağan seçme işini onun tecrübesine bırakırdım diye düşünüyorum. Böylelikle yeni yıl geldiğinde iki ayağım bir pabuca girmemiş olurdu. Gel gör ki gerçekler böyle değil. İş başa düştü, araştırmaya koyuldum, hazır kendim için araştırma yapıyorken, blogumda da paylaşayım bir faydam olsun dedim...Rica ederim ne demek...

Öncelikle yazının devamında çeşitli hediye fikirlerini, ardından da alternatif olabilecek siteleri bulabilirsiniz.

Tercihlerim genelde kişiye özel veya birlikte yapabileceğiniz ya da kendisine zaman ayırmasını sağlayacak hediyelerden yana oluyor.
Örneğin, annenizin tüm yorgunluğunu alacak bir bali masajı kendisini cennette hissettirecektir. Kokoş bir anneniz mi var yüz ve vücut bakımlarından oluşan bir paket gözlerini parlatacaktır. Biricik annenize tabak, tencere, mutfak robotu almayı bırakın artık valla çok itici oluyor benden söylemesi. İyi bir seçim için: http://www.sandaspa.com/ ... (benim annem hediyesine bayılmıştı)



Babanız, kardeşiniz, eşiniz ya da sevgiliniz grubuna giren erkekler için ise; bütçeye göre bir spor klübü üyeliği İyi bir seçim için:  http://www.hillside.com.tr/ ya da www.marsathletic.com/

Binicilik, yelken, fotoğraf kursu da alternatifleriniz olabilir. İyi bir seçim için: http://www.muammeryanmaz.com/
(Blogcunun da gittiği harika bir mağara!)



Romantik bir hediye olsun derseniz; bir-iki akşam herşeyden uzak, birbirinize yakın kalabileceğiniz buyrun konaklama seçenekleriniz...İyi bir seçim için: http://www.gezlong.com/

Ofis arkadaşları ve yakın dostlar için esprili hediyeleri bulabileceğiniz http://www.buldumbuldum.com/

Kurumsal ve VIP hediyeleriniz için ise http://www.beymen.com/ 'dan 2012 kataloğunu incelemenizi tavsiye ederim. Gerçekten çok şık hediye seçeneklerine yer vermişler.

Daha samimi olduğunuz hediye sahipleri için birlikte olduğunuz bir fotoğraflardan, iyi bir seçim için:  http://www.fottom.com/ 'da tuval yaptırabilir, mousepad ya da puzzle bile yaptırabilirsiniz.

En yakın arkadaşınızın bebeği oldu...Bebeği için hediye seçmeniz gözlerinin dolmasına yetecektir. Klasik olmuş; tulum, zıbın, 2'li,3'lü,5'li giysi takımları yanısıra, mama takımı, odasına kapı süsü, müzikli dönenceler bu klasik isteğinize cevap verebilir. Biraz daha kişiye özel hale getirmek isterseniz; iyi bir seçim için:  http://www.kidomino.com/ veya http://www.nnbabygifts.com/ 'dan minişlerin ismine özel hazırlanan tulumdan,banyo havlusuna kadar her türlü ürünü bulabilirsiniz.





Pozitif

28 Kasım 2011

Yarabandı

Nasıl da gıpta edilesidir uzun soluklu arkadaşlıklar, dostluklar, en pahalı mücevherlerin sahibidir de bilmez sahip olan. Ortak geçmişinizde, emek harcanmış, omuz sağlanmış, sırt sıvazlanmıştır, birlikte kahkahaların en coşkulusu atılmış, dedikodunun en gizlisi yapılmıştır. Bilmek, inanmak istersin ki, iyi günde, kötü günde hep vardır arkadaşların. Sende onların hem iyi, hem kötü gününde varsındır ne de olsa.

Hayat bu ya; zor günler geçiriyordur arkadaşın; destek çıkarsın, tam da tökezlediği anda, "düştüm" dediği anda, düşmemesi için tutarsın. Ben burdayım korkma arkadaşım atlatacaksın hepsini der yüreğin. Üzülürsün senden başka birinin çektiği acılar ya da zorluklar için, sinirlenirsin gördüğü haksızlığa. Arkadaşındır ya, ha sen ha o, ne farkeder, bunu hakedecek ne yaptı diye öfkelenir, belli etmez, sakin sakin nasihat edersin, göremediği, karanlık sandığı geleceğinin ışıklarını anlatırsın. Umudu olmak için uğraşırsın. Sonra yine hayat bu ya, zorluklar, acılar geçmeye başlar, yarası dağlanır arkadaşının. Sana artık o kadar da ihtiyacı kalmamıştır, hissedersin bunu. Daha az aranırsın artık, ağlayacak omuza da gerek kalmamış, toparlanmaya başlamıştır aklı, yüreği. Velhasıl senin desteğin olmadan devam edebilir, kendi başına yürüyebilir hale gelmiştir. Sevinirsin bir yandan, artık daha iyi diye. Sonra aniden yüreğine bir olta iğnesi saplanır. Yakar acısı, kanatmaya çalışır yüreğini. Kötü günleri geçti diye sevinir, kötü gün dostu olduğun için kendine bir aferin verir, artık aranıp, sorulmadığın, önemsenmediğini farkedip üzülürsün...Yara bandı gibi hissedersin. Yaralanınca yana yakıla aranıp yaraya yapıştırılan, üç gün sonra yara iyileşmeye başlayınca çıkartılıp atılan yara bandı gibi.

Birini başka birine anlatırken denir ya hani "kötü gün dostudur" diye. Kötü gün dostu var mıdır, arkadaşlarının kaçı bu taraftadır düşünür insan. Hemen aklınızdan isimler geçmeye başlıyor değil mi? Bırakın sıralamaya, seçmeye çalışmayı.Bu sefer başka bir yerden dönüp bakın; siz kötü gün dostlarınızın ne kadar dostusunuz?...

1 Kasım 2011

Renklerden sarı koydum Ekim'in adını...

Bundan böyle her ayın bitiminde, devirmiş olduğumuz ay boyunca neler yaptığımı özetleyerek bloguma not düşmeye karar verdim. Böylelikle hem hafızam silinmemiş,hem gerekli özeleştiriler yapılmış, değerlendirme raporları oluşturulmuş, çıkartılacak dersler bir bir belirlenmiş olacak. Ve işte huzurlarınızda; renk olsa sarı, içecek olsa ince bellide demli bir çay, hayvancık olsa kedi olacak olan EKİM!

Ekim ayına dair ilk hatırladığım, departman değişikliği ve ilanının resmen yapılmış olması ve bana da "haydi kendi kanatlarınla uç" denmesiydi. Eveeeet artık bu holding'in dört departmanını birden asiste eden bir yönetici asistanıyım; yok yöneticiler asistanıyım...Allah bana kolaylık versin diye kendim için dua edip aminliyorum. Eller birini idare etmeye çalışırken, müthiş potansiyelim sayesinde dördünü çekip çevirmek için kendimi paralamışım da haberim yok.
(Ders 1: Çok çalışmalı ve dikkatini toplamalısın)

Ekim ayının ikinci hatırlananı olan bu durum; bir cumartesi sabahı uyanıp, alnımda, burnumda, yer yer saçımın yüzümle birleştiği noktalarda kıpkırmızı, kabarık pütürlü, kaşınması geçmeyen "Seboreik Dermatit" olduğumu öğrenmemdi. O da ne ki derseniz, az önce bahsettiğim belirtileri gösteren, stresten coşup ortaya çıkan bir çeşit egzama imiş. Gittiğim dermatologdan bu tespiti öğrendikten ve verilen ilaçları bir hafta kullandıktan sonra sakinleşip, geçti. Her stres artışı döneminde tekrarlayacağını unutmayarak, önce kendime sonra hepimize stresten uzak o rüya gibi günleri diliyorum.
Bu ayın ikinci hastalığı ise bildiğiniz nezle; geniz yanması, ardından burun akıntısı, ve öksürük...Ama bunda benim hiç bir günahım yoktu sevgili okur, spor klübüne hasta hasta gelen o yüce insanlar canım kocama, canım kocam bana şeklinde zincirledik bulaştırmayı. Neyse ki ben bildiğim kadarı ile kimseye bulaştırmadan kendi içimde imha ettim mikropları.
(Ders2: Hastalık bu.. onu bile dert etmeyeceksin, maazallah hasta olursun)

Hastalıklar biterken, benim değil tüm Türkiye'nin içini yakan, şehit haberleri ardından van depremi... Söylenecek çok şey var içimde, denedim bir kaçını söylemeyi, yok söylesemde acım, üzüntüm geçmiyor.
Hep derler ya ateş en çok düştüğü yeri yakıyor...Benim acım onların acısının yanında ne ki?
Bir de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız var. Kutlamaları bahaneler ile bu sene iptal edilse de biz millet olarak kutladık, herkese, herşeye inat...Tüm Türklerin Cumhuriyet Bayramı sonsuza dek kutlu olsun!
(Ders3: Değerlerini hiçbir zaman kaybetme)

Düğün dernek'de durmuyor tabi; ilişkilerinde yıllarını devirmiş bir çiftimizi daha evliler grubuna alkışlar eşliğinde aldık geçtiğimiz ay. Fatih&Gözde çiftine ömür boyu mutluluklar dilerken, eski arkadaşları, ahbapları görüp iki lafın belini kırıverdik bu vesile ile.
(Ders4: Arkadaşlarınla daha sık görüşmek mutluluk verir)

Son olarak babamın hastalığı nedeniyle, artık dördüncü kata kadar merdiven çıkması pek mümkün olmadığı için aranan ev nihayet bulundu. Eski mahallemizde, dostların arasında, temiz, mütevazi bir bahçe katı. Kasım ayında taşınmalarını planlıyoruz, umarım yeni ev yeni mutluluklar, yeni umutlar getirir canım aileme...
(Ders5: Yenilik yapmak güzeldir, yenilenmek için çabala)

Önümüzdeki Kasım ayının bilinen gündem başlıkları ise sevgilimin doğumgünü ardından kurban bayramı ve muhteşem izin günleri olarak görünüyor, bakalım neler eklenecek. Ayrıca sürüncemede kalan işlerimi de buraya not edip kendime bir yaptırım uygulamak istiyorum izninizle. Hala üye olunacak spor klübüne karar verilmedi, hala eve gelecek olan "işte bu dediğim" temizlikçi bulunamadı, hala satın aldığımız büyük ayna yerine asılmadı. Ayrıca gitmem gereken bir fotoğraf atölyesi, dişçi ve kalp damar cerrahi muaynem bulunmaktadır. Derhal halledilsinler !!