Minik meleğim,
Bu da başka bir sürpriz yazısı... Blog'da 3 yaş doğum günü yazısında bahsettiğim, ikinci yaşın için yazdığım yazı, nasıl olduysa kayboluvermişti ya, işte ben onun eski usul kalemle bir kağıda yazdığım taslağını buldum. Kaybettiğini sandıkların sana geri dönebilir... Hiç bir satırını değiştirmeden aşağıya ekliyorum..Seni seviyorum..
Benim canım oğlum,
Senin doğum tarihinin de olduğu bu sonbahar biraz zorlu çıktı. 11 Ekim'de babaannemi kaybettik, Biliyor musun ben onu çok severdim. Bana hep çok güzel masallar anlatırdı. Yaklaşık on gün önce hep birlikte ziyarete gitmiştik. Seninle oynamış, öpüp, koklamış, bir sürü dua etmişti. Helalleşti hepimizle biliyormuş gibi, sonra gitti. Tıpkı yine bu senenin ağustos ayında bize veda eden dayım gibi.. Doğum günün için yazılan yazı da, ölümü okuman tuhaf gelse de hayat dediğimiz şey tam da böyle be oğlum.. Doğum ve ölüm arasında geçen sürede, beynimizi, ruhumuzu, kalbimizi oyalayan, boş yere enerjimizi harcadığımız olaylar silsilesi. Ve tam bunların yanında gülümsediğin, mutlu olduğun anılar,, edindiğin dostlar, kendine kattığın tecrübeler, heyecanlar, güzellikler...
Yaşın bu kadar küçükken bunları yazsam da, biliyorum ki, gelecekteki kocaman bir adam olmuş oğlum okuyacak bu satırları.
Gelelim bu yaşına özel sana ait notlara.
Bir yaş daha büyüdün, senin söyleminle bazen onnn, bazen sekis, bize göre iki yaşında oldun. Öyle tatlısın ki... Yarım yarım konuşuyorsun (lütfen yerine fütten, hayır yerine ayır, fil yerine gil, kedi yerine tedi, su yerine fu, burada yerine furada). Yemek tercihlerin bir enteresan, turşu, sucuk, patlamış mısır (ki onun adı da pıtpıt) asla hayır demediğin, düşkün olduğun yiyecekler. En sevdiğin şey belgesel izlemek ( nat geo wild'ı açtırmak için aslan sesi çıkartıp "rooaaar aç" diyorsun.) Fil, aslan ve atlara bayılıyorsun. Sokakta da kedi, köpek, karga peşinde koşuyoruz.
Birlikte şarkı söylüyor, dans ediyoruz, ne kadar yorgun olsam da hep çok keyif alıyorum. Seni mutlu görmek çok ama çok güzel. Haftasonu sabahları beni öperek uyandırıyorsun ve ben buna bayılıyorum, daha güzel bir şey olabilir mi? Çok sosyal, güleryüzlü, sıcakkanlı bir çocuksun. Bu yaşına ait yeni huyun, herhangi bir yemek ya da oyuncağı paylaşmak istememen.
İki yaşın hikayesi de böyle...Upuzun, sağlıklı, mutlu, neşeli bir ömrün olsun, allah seni hep iyiliklerle, iyi insanlarla karşılaştırsın bebeğim.
Seni çok seviyorum,
Annen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder